Günlük hayatta ve seferde, hükümdarın, vezirlerin, şehzadelerin, halkın ve ordunun her türlü ihtiyaçlarını karşılayan çadırlara, Osmanlılar döneminde çok önem verilmiştir. Osmanlı saray teşkilâtında padişaha hizmet amacıyla kurulmuş, MEHTERHANE-İ -AMİRE isminde bir kuruluş bulunmakta olup, bu kuruluşun başında vezir rütbesinde bir amir (ÇADIR NAZIRI) bulunmakta idi.
MEHTERHÂNE-İ ÂMİREYE bağlı olarak sadece çadır işleri ile görevli HAYME-İ HASSA MEHTER BAŞISI (Çadır Mehter Başı) adındaki bölümün başında HAS AĞA (Sancak beyi) mertebesinde bir amir bulunmaktadır.
Çadırlara ait her iş ancak padişahın izni ile yapılmaktadır. Sadrazam dahil herkesin çadırını padişah tespit etmekte. Padişahın izni olmadan yeni çadır yapımı, onarımı, bakımı, yapılamamaktadır. Sarayda, çadır yapımı, onarımı, bakımı işleriyle ilgili bir atölyenin bulunduğu, buranın devamlı işçileri ve sanatkârlarının olduğu belgelerden anlaşılmaktadır.
634 numaralı ve 1760 tarihli belgede görüldüğü gibi, bir çadır onarımı ile ilgili işlemler şu aşamalardan geçmektedir. Mehterhaneye Ebubekir Paşanın terekesinden alınan atlas işlemeli büyük çadırın eksiklerini tamamlamak üzere, gerekli malzemenin alımında kullanılacak miktarın, acele ödenebilmesi için başmuhasebeye emir verilmesi konularında mehterbaşı, tarafından yazılan dilekçe padişahın emirlerine sunulmaktadır. Aynı belgede, yeni alınan bir çadır işlemesinin tamamlanması için gereken malzeme, ayrıntılı biçimde belirtilmiş, malzemelerin kısa sürede temininin sağlanmasına bizzat padişah emir ve izinlerine gereksinim duyulmuştur.
Çadırların onarımı ya da padişahın yaz aylarını geçirdiği sahil sarayına taşınması durumlarında gerekli olan yeni mefruşatın alınmasında aynı işlemlerin yapıldığı, çadır mehterbaşı tarafından padişaha sunulan belgelerden anlaşılmaktadır.
2529 numaralı ve 1791 tarihli belgeye göre; bostancıbaşı ağasının, ve çadır nazırının bu işlerle görevli olarak konuyu ihale yoluyla çözmesi de çadıra verilen önemi göstermektedir.79 Yeni bir çadırın yayılabilmesi için, çadır onarımındaki işlemelerin tekrarlandığı, mehterbaşı tarafından hazırlanan listedeki yeni çadırın yapımı ve gerekli bazı malzemeye uygulanacak işlemler (yatak ve yastıkların hallaca attarılması) için dahi padişahın izni gerektiği, 673 numaralı 1770 tarihli belgeden anlaşılmaktadır.
Bir başka belgede, ordunun ihtiyaç olan çadır yapımına özellikle dikkat edilerek, önem verildiği, yapım için geciken malzemelerin derhal temin edilerek Mehterhane Amirine teslim edilmesi hususunda sert bir ifade kullanılarak gecikme nedenlerinin açıklanma isteği dikkat çekicidir. Aynı belgeden, ordu çadırlarının yapım ve onarımı için gereken parçanın sefer bütçesinden ödeneceği anlaşılmaktadır.
Osmanlı ordusunda çadırın sayısal olarak da önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Sadece bir belgede, 415 adet çadır yapılması istenilerek, gerekli malzeme alımında kullanılacak paranın sefer bütçesinden ödenebilmesi için padişahın emir ve müsaadelerine sunulmuştur.
Osmanlılarda değişik türdeki çadırları, önceden yapılıp Mehterhane ambarlarında depolanarak korunmakta ve ihtiyaç halinde muhasebe başkanlığından gene, padişahın emir ve izinleriyle verilmekte idi.
Padişahın bir yere göç etmesi halinde kullanılmak üzere yaptırılan çadırların, mehterhane ambarına teslim edilmek üzere yapılan listede, çadırların kimler için, ne amaçla yapıldığı ve kullanılan malzemelerin miktarlarıyla en ince ayrıntılarına kadar gösterilmesi konuya verilen önem açısından dikkat çekicidir.
Mehterhane ambarında depolanan çadırların, Mehterbaşı tarafından kontrol edildiği, onarıma muhtaç olanlar ve yeni yapılacaklar için çok miktarda para kullanıldığı, gerekli kırk bir top beyaz kir-basın Anadolu tarafından mubayaa edilmesinin kararlaştırıldığı belgelerden anlaşılmaktadır. Ayrıca ekteki belgelerde (Bkz. Belge No: 634-577) atlas, çuha, Bursa yapısı sim işlemeli atlas kurdeladan da söz edilmektedir.
Padişaha ait düğünlerde kurulan süslemeli, işlemeli görkemli çok sayıdaki (22 adet) büyük çadırlarda, onüç, ondört kişiye ziyafet verilir, eğlenceler düzenlenirdi. Her çadırda kimlerin nerede, oturacağı ile, ikram edilecek yiyeceklerin listesinin titizlikle önceden hazırlandığı belgelerden anlaşılmaktadır.
Osmanlı döneminde yapılmaları ve yaşatılmaları bakımından çok geniş bir teşkilata sahip olan çadırlar, formlan ve fonksiyonlan bakımından da çok zengin örnekler sahiptir. Başta padişah çadır kompleksi olmak üzere tüm ileri gelen vezir ve paşaların çadırlan ile, yerleşik saray düzeninde görülen her türlü hizmetin, çadırlardan oluşan bir bütün içinde başarı ile yürütüldüğü görülmüştür. Çadırların meydana getirdiği sarayın iç bölümlerinden başka sefere katılan tüm asker ocaklarının barındığı, her türlü ihtiyaca cevap verecek çadırlar da mevcuttur.
Osmanlı dönemi çadır türlerini genel olarak şöyle sıralamak mümkündür:
Otağı Hümayun-Padişah çadırı-Hünkâr Çadırı
Otağ-ı Asafi-Paşa Çadırı, Divan Çadırı,
Halvet Çadırı,
Sokaklu çadır-Perdeli çadır,
Çadır-ı Hazine,
Kurba çadır-Hamam Çadırı,
Hastahane Çadırı
Kilar çadırı-Çadır-ı Kilar,
Çadırı Sarraçhane,
Çadır-ı Matbah-Mutfak çadırı,
Çile çadırı-Ceza çadırı,
Muhtelif Sınıf Asker çadırları
---------------- Kaynak: Osmanlı Çadır Sanatı / Kültür Bakanlığı
"Osmanlı Saray ve Ordu Çadırları" Hakkındaki Yorum Sayısı 0 yorum