İslâm memleketlerinde toplu her irfan müessesesinin yanında bir de kütüphanesi vardı; Medrese denildi mi orada bu medrese talebesinin istifadesini temin edecek bir kütüphanenin bulunması pek tabiî idi. Fatih Sultan Mehmet, sahn ve titimme medreselerini yaptırdığı zaman orada talebelerin yararlanmaları için birde kütüphane yaptırmış ve buraya günde 6 akçe ile bir hafız-ı kütüb tayin etmiş ve bundan başka bu kütüphaneden müderris ve talebelerin ariyet (iğreti-emanet) olarak alacakları kitabların listesini tutmak üzere bir kâtip de koymuştu. Yine bunun gibi 928 H. 1521 M.'de Çoban Mustafa Paşa tarafından Gebze'de yaptırılan cami imaret ve medresenin yanında iki kütüphane de vücuda getirilmişti; bu kütüphanede tefsir ve şerhleri olarak 46 cilt ile fetvadan 17, kelâm vesaireden 47 ve diğer fenlerden de bir takım kitaplarla beraber toplamı 165 kitap vardı.
Medreselere ait olan bu kütüphanelerden başka hem medrese talebelerinin ve hem de hariçte mütalaa ile meşgul olanların araştırmaları için tesis edilmiş kütüphaneler de vardı. Bunlar küçük ölçekte ilk umumî kütüphanelerdir; bunların tesisi şimdiki halde XV. yüzyıl ortalarından itibaren görülüyor. Bu umumî kütüphanelerden biri Fatih Sultan Mehmet'in Eyüp Camii içinde kurduğu küçük bir kütüphane ile Timurtaş Paşazade Umur Bey'in Bursa'da kendi camii yanındaki kütüphanesidir. Umur Bey'in kütüphanesine koydurduğu kitapların isimleri Bursa'da Ulucami kütüphanesindeki Enfesü'l-cevâhir isimli kitabın baş tarafında yazılıdır; bueser831H.1427M.de Umur Bey namına telif edilmiştir; bu vakfedilen kitapların içinde hadisten Buharî'den başka diğerleri Türkçedir. 864 H. 1458 M. tarihinde Kutbeddin Çelebi isminde bir zat İstanbul'da umuma ait olmak üzere kitaplarını vakfetmiştir ki bu kitaplar sonradan Umumî kütüphaneye verilmiştir. Daha sonraları Hızır Bey oğlu Müfti Ahmed Paşa ile Gedik Ahmet Paşa ve diğer kütüphaneleri görmekteyiz.
Medreselere bağlı olarak hem medreselilere ve hem de halka açık kütüphanelerden başka bir de şahsa ait hususî kütüphaneler vardır ki bu hemen her millette bulunmakta olup bunlar da sonradan umumî kütüphane olarak vakfedilmektedir. Meşhur âlim Molla Fenarinin hususî kütüphanesinde 10,000 cilt kitabı vardı. Şehzade Korkut'un muazzam bir kütüphanesi olup bir yerden diğer bir mahalle naklettiği zaman bu kitaplar deve katarlarıyla götürülürdü;II.Beyazid ve Sultan Selim devirleri âlimlerinden Amasyalı Müeyyedzade Abdurrahman Efendi'nin tekrar edilenlerinden başka pek çoğu nâdir eser olmak üzere 7000 ciltlik kütüphanesi bulunuyordu.Rüstem Paşa 'nın 5000 ciltli kütüphanesi olduğunu Âlî yazıyor. Henüz Osmanlılarda matbaanın bulunmadığı bu devirlerde kitap tedarikinin ne kadar zor ve çoğaltılmalarının ne derece masraflı olacağı gözönüne alınacak olursa ecdadımızın bu binlerce cilt kitabı tedarik hususundaki himmetlerini takdir etmemek mümkün değildir.
"Osmanlı'da Kütüphaneler" Hakkındaki Yorum Sayısı 0 yorum