DARÜLBEDAYl
Istanbul Sehir Tiyatrosu'nun ilk sekli ve adi. Türk tiyatro tarihinde, tiyatronun kurulus ve gelismesinde Dârülbedayi toplulugu öncülük etmistir. Teskilatin ilk adi Dârülbedayii Osmani'dir. Türkiye'de ilk düzenli bir tiyatro kurulmasi ve sahne sanatçilarinin yetistirilmesi fikri 1914 yilinda Sehremini, Operatör Cemil Topuzlu tarafindan ortaya atilmistir. Bu fikrin gayesi, Türk halkina tiyatroyu sevdirmekti.Mesrutiyet devri öncesi yurdumuzda, sahne hayati ve sanati, Ermeni ve Rumlarin paylastigi faaliyetlerle devam ediyordu. Bunlardan Rumlar özellikle pandomim ve kanto'da, Ermeniler de meledram ve komedi oyunlarinda temayüz etmis topluluklari olusturuyordu. Türklere gelince bunlar, tuluatçi ve orta oyunculariydi. Baslicalai; Kavuklu Hamdi, Küçük Ismail, Kel Hasan, Abdürrezzak, Sevki, Nâsit gibi sanatçilardi. Bu sanatçilar küçük kumpanyalar halinde temsilsiz oyun verirler, oyundan önce kanto ve çalgi çalarak seyircilerini kendilerine benzetmeye çalisirlardi. 1908'de mesrutiyetten sonra, temsilden önce verilen kanto ve çalgi fasillari kaldirilmis bunun yerine yurt konulan isleyen, cemiyetin problemlerine ve dilimize çevrilmis eserleri (tiyatro eserleri) sahnelere konmaga baslamistir. Bu tür telif eserleri o zaman en çok oynayan sanatçi da Ahmet Fehim Efendidir.
Cemil Topuzlu Bey, Sehremini olarak Istanbul'da bir belediye konservetuari kurmak istiyordu. Belediye meclisinde kendisine taraftar bulunca alinan kararla bu is için o zamanin parasi ile 3000 lira ayrildi. Akabinde meshur tiyatrocu Parisli (Paris tiyatro müdürü) Andre Antoine'la Paris elçiligimiz araciligi ile anlasti. Antoine, anlasma geregi Istanbul'a geldi ve konservatuar için Sehzadebasi'nda Letafet apartmani tahsis olundu.
Konservatuar açilis törenleri hazirliklari sürerken bu arada Birinci Dünya Savasi koptu. Bu durum karsisinda Andre Antoine, memleketine dönmek zorunda kalinca, bu is de böylece yarim kalmistir.
Savas sirasinda, Dârülbedayi sanatçilari, asker ailelerine yardim cemiyeti yararina Hüseyin Suat'in adapte ettigi "Çürük Temel" adli oyunu sahneleyerek halka sunmuslardir. Bundan sonra, Halit Fahri Ozansoy'un "Baykus" adli manzum oyunu, arkasindan Halit Ziya Usakligil'in Aleksandr Dumas Fils'den dilimize çevirdigi "Fûruzan" oyunu ile Manir Nigar'in uygulamasi "Kayseri Gülleri" oyunlari sahneye konmustur. Savas sonrasinda oyunlara devam edilmistir.
1927 yilinda Dârülbedayi adinda bir dergi çikarilmistir. Bu dergi 1935 yilindan sonra Türk Tiyatrosu adini almistir. Günümüzde de Sehir Tiyatrosu organi olarak yayini sürdürmektedir. Dârülbedayi 1931-1932 mevsim döneminde Belediye Meclisinin genel karariyla Sehir Tiyatrosu olarak adini degistirmis ve yeni bir tüzükle Sehir Tiyatrosu, Istanbul Belediyesine baglanmistir.
Bu günün sehir tiyatrolari, Darülbedayi'nin teskilat temelleri üzerine kurulmustur.
"Darülbedayi" Hakkındaki Yorum Sayısı 0 yorum